Mondros Ateşkes Antlaşmasının Sonuçları

0

Birinci dünya Savaşının 1918 yılında müttefik devletlerin aleyhine sonuçlanması dünya siyasetinde yeni bir döneme girildiğini işaret ediyordu. Özellikle Anadolu ve Orta Doğu coğrafyası artık eskisi gibi olamayacak şekilde yapılan antlaşmalardan nasibini almıştır. Savaşın sonlarında daha fazla direnemeyeceklerini anlayan Osmanlı Devleti ve müttefikleri birer birer ateşkes antlaşmaları ile savaştan çekilmeye başladılar. İlk olarak Bulgaristan savaştan çekilmiş ve Osmanlı’nın Almanya ile olan bağlantısı kesilmiştir.

Bu sebeple savaş boyunca bütün ekonomik desteğini Almanya’dan Avusturya ve Bulgaristan üzerinden alan Osmanlı devleti için de artık savaşa devam etmenin bir anlamı kalmamıştır. Diğer taraftan yine savaşın sonlarına doğru ABD başkanı Wilson’un yayınladığı ilkeler ittifak devletleri için bir umut ışığı olmuş ve savaştan bir an önce çekilmeye çalışmışlardır. Bu doğrultuda Osmanlı Devleti 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalayarak savaştığı bütün cephelerde silah bırakmıştır.

Antlaşmanın Sonuçları

Ege Denizi’ndeki Mondros limanında demirli olan Agememnon zırhlısında imzalanan antlaşma Osmanlı Devleti adına Birinci Dünya Savaşı’nı bitirmiş oluyordu. Antlaşmayı imzalamaya giden Osmanlı heyeti Antlaşma şartları üzerinde büyük çalışmalar yapmış ve kendilerini en iyi şekilde savunmak üzere hazırlanmışlardır. Ancak antlaşma noktasında önlerine şartları önceden hazırlanmış bir antlaşma konuldu ve bunu imzalamaları istendi. İlk başlarda Osmanlı delegeleri maddeleri kabul edilemez olarak gördüklerini ve hafifletilmeleri gerektiğini belirttiler. Ancak bu teklif dikkate alınmadı. Toplamda beş gün süren görüşmeler neticesinde Osmanlı Devleti Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştır.

Mondros Ateşkes Antlaşması maddelerine bakıldığında top yekûn bütün Osmanlı ülkesinin işgale açık bir hale geldiği görülür. Ordu tamamen terhis edilmiş ve silahlarına el konulmuştur. Bunun yanında itilaf devletleri güvenliklerini tehlikede gördükleri yerleri işgal edebileceklerini açıkça belirtmişlerdir. Bir diğer önemli madde ise Vilayet-i Sitte ’de yani Erzurum, Van, Sivas, Bitlis, Elâzığ ve Diyarbakır şehirlerinde herhangi bir karışıklık çıkarsa bölgeyi işgal edebileceklerini yine açıkça belirtmişlerdir.

Bütün bunlar çerçevesinde Osmanlı Devleti Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra fiilen sona ermiştir. Normalde bir ateşkes antlaşmasında olmaması gereken maddeler bu antlaşmaya konulmuş ve zorla Osmanlı Devleti’ne kabul ettirilmiştir. Bu doğrultuda ülkeyi işgale açık hale getirilen 7. Ve 24. Madde derhal yürürlüğe konmuş ve Anadolu toprakları hızla işgale uğramıştır. Bununla birlikte ordusu yok edilmiş, haberleşme araçlarına el konmuş, tersaneleri de işgal edilmiştir.

Mondros Mütarekesinin en önemli sonuçlarından biri ise Türk Milleti’nde işgallere karşı bir azim ve uyanış ortaya çıkarmasıdır. Özellikle İstanbul ve İzmir’in işgallerinden sonra aydınların başlattığı mitingler ve işgallere karşı yükseltilen ses Anadolu’ya sıçramış ve bir millet top yekûn Kurtuluş savaşına başlamıştır. Millî mücadelenin başarıyla sonuçlanmasının ardından imzalanan Lozan Barış Antlaşmasıyla yeni Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.

Bir önceki yazımız olan Mondros Ateşkes Antlaşmasının Nedenleri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir