Yeniçeri Ocağı ve Tımarlı Sipahiler

0

Osmanlı Devleti tam bir teşkilat devleti olarak ifade edilir. Devlet yönetiminden ekonomiye, sosyal hayattan kültürel gelişmelere kadar her alanda büyük bir teşkilatlanmaya da sahip olan devlet bu sağlam teşkilatlanma sayesinde varlığını uzun yıllar devam ettirebilmiştir. Bu çerçevede Osmanlı Devleti’nde en önemli teşkilatlanma askeri alanda yaşanmış ve devlet uzun yıllar bu sayede dünyanın en güçlü ve yenilmez ordusuna sahip olmuştur.

Osmanlı Devleti’nin en önemli askeri gücünü kapıkulu askerleri denilen yeniçeriler ve sipahiler oluştururken bunlardan sonra da tımarlı sipahiler devletin asker ihtiyacını büyük ölçüde karşılamışlardır. Kapıkulu askerlerinden olan yeniçeriler devletin merkezinde görev yaparken eyaletlerde ve taşralarda ise tımarlı sipahiler ile güvenlik sağlanmakta ve askeri hizmetler görülmekteydi.

Tımarlı sipahiler bu noktada önem arz eder. Hem asker hem çiftçi olan bu askerler savaş zamanında orduya katılarak devletin en önemli silahlı gücünü oluştururken barış zamanında ise kendi memleketlerinde kendilerine tımar olarak verilen toprağı ekip biçmekle uğraşırlardı. Bu çerçevede tarımsal üretime de büyük katkı sağlayan tımarlı sipahiler bölgede halkın can ve mal güvenliğinin de korunmasından sorumlu olmuşlardır.

Kapıkulu Askerleri

Kapıkulu Askerleri

Osmanlı’da kapıkulu denilen ve padişahın en yakınında ve onu korumakla görevli olan askerler yeniçeriler ve sipahilerden oluşmaktaydı. Her zaman padişahla birlikte hareket ettiklerinden kendilerine kapıkulu denen yeniçeriler Osmanlı ordusunun en vurucu askerlerini oluşturmaktaydı. Çocuk yaşta özel olarak seçilerek büyük bir titizlikle yetiştirilen bu askerler bu anlamda şehir merkezlerinde devletin otoritesini sağlayıp halkın mal ve can güvenliğini sağlamaktan sorumlu tutulmuşlardır. Bununla birlikte birçok zaman asıl işlerinin aksine çeşitli isyan hareketlerine kalkışarak devlete büyük zararlar da vermişlerdir.

Yeniçeriler savaşlarda padişahın etrafında bulunur ve onu korumakla yükümlü olurlardı. Barış zamanında ise Osmanlı’nın başşehri ve diğer sancaklarda görev yaparak devletin otoritesini temsil ederlerdi. Padişah değişikliklerinde yeni padişahın cülus bahşişi ile yeniçerileri sevindirmesi bir adet halini almış bunun yanında ulufe denilen aylıklarıyla da geçimlerini sağlamışlardır. Ancak yine bu her iki ödeme de çoğu zaman yeniçeriler tarafından isyanlar için sebep olarak kullanılmıştır.

Taşra Askerleri

Şehir merkezlerinde kapıkulu askerleri tarafından görülen hizmet taşra ve köylerde ise tımarlı sipahiler tarafından görülmekteydi. Bir taraftan toprak ekerek üretim yapan tımarlı sipahiler diğer taraftan devlet adına vergilerin toplanmasını ve o bölgedeki asayişin sağlanmasını temin ederlerdi. Ayrıca kendileri gibi en az iki ya da üç dört askeri yetiştirmek ve beslemekle yükümlü tutulmuşlardır.

Tımarlı sipahilere tımarlar yani topraklar devlet tarafından verilmekteydi. Bu topraklar verilirken yegâne şart ise toprakların asla boş bırakılmaması ve sürekli üretim yapılmasıydı. Toprağını iki sene üst üste boş bırakanlardan toprak alınarak başkasına verilir ve çeşitli cezalar bu noktada devreye girerdi. Bu durum Osmanlı’da üretim sürekliliğini sağlamıştır.

Bir önceki yazımız olan Osmanlı Devleti’nde Eğitim Sistemi başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir