Osmanlı Devleti’nde Endüstriyel Üretime Geçiş

0

Osmanlı Devleti kadim Türk geleneği üzerine sosyal ve ekonomik yaşamında toprak üzerinden sistemleşmiştir. Toprak hem ekonominin hem de sosyal yaşamın temel kaynağıydı. Bu bakımdan üretim ve tüketim ürünlerinin neredeyse tamamı toprak yani ziraat ve tarım odaklıydı. Devlet tarafından da kontrolünün sağlanması ve bu üretimin teşvik edilmesi tarımın daha da gelişmesini sağladı. Bunun yanında asker yetiştirme ve besleme noktasında önemli bir sistem olan tımar sistemi de ülkede tarımın daha da gelişmesine sebebiyet vermiş diğer taraftan da askeri olarak önemli katkılar almıştır.

Osmanlı Devleti toprağın işlenmesi ve devamlı üretimin olmasından yanaydı. Bu sebeple işlenecek tarım toprağının asla boş kalmasına müsaade etmez toprağını ekmeyen ve boş bırakanları cezalandırırdı. Bunun yanında vergi sistemi de adaletli bir şekilde düzenlenmiş ve üretim yapanların vergisi ona göre değerlendirilmişti.

Endüstriyel Üretime Geçiş

Osmanlı’da Üretimin Gelişmesi

15 ve 16. Yüzyıllarda Avrupa’da yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeler Osmanlı Devleti’nin tarıma dayalı olan ekonomisini de önemli ölçüde etkilemiştir. Özellikle Osmanlı devletinde ordunun ve tarımsal üretimin belkemiği olan tımar sisteminin önemini kaybetmesi devleti farklı alanlarda arayışa itmiş ve üretimin endüstriye kaymasını sağlamıştır. 17 ve 18. Yüzyıllarda yaşanan gelişmelere ayak uydurmak için Avrupa’da elçilikler açan ve Avrupalı devletleri yakından izleyen Osmanlı Devleti hızlı üretim noktasında matbaa ile başlayan macerasına daha sonra birçok endüstri ürünüyle devam etmiştir.

Osmanlı Devleti’nde tam anlamıyla endüstriyel üretime geçiş ise 19. Yüzyıl itibarıyla yaşanmıştır. III. Selim ve II. Mahmut döneminde başlayan yenilik hareketleri her ne kadar önceliği askeri alana verse de üretim ve ekonomik olarak da önemli değişiklikler getirmiştir. Bu çerçevede ilk etapta iplik, deri ve kâğıt fabrikaları kurulmuş ve fabrika üretimi devlet tarafından da desteklenmiştir. Yine bu dönemde Fransa, İngiltere, Rusya, Hollanda ve diğer devletlerle imzalanan ticaret anlaşmaları endüstriyel üretimi hızlandırsa da iç pazarda dışarıdan gelen mallarla ilgili yaşanan rekabet devleti son derece zor durumda bırakmıştır.

Osmanlı Dönemi Canlandırılmış Görsel

Osmanlının Son Döneminde Endüstri

Osmanlı Devleti 19. Yüzyıl itibarıyla Avrupalı devletlerin ticari tahakkümünü kırmak için bir dizi tedbir alsa da bu tedbirler zaten yıkılmaya yüz tutan devletin ekonomisini düzeltmeye yeterli olmamıştır. Özel girişimler ekonomik sıkıntılar sebebiyle gerçekleşmezken bu dönemde devletçilik politikası uygulanmaya başlanmış ve birçok fabrika devlet eliyle kurularak üretime başlamıştır. Batı tarzında kurulan fabrikalar aynı ölçüde imalat yaparken Osmanlı Devleti’nin ham madde yarışında geri kalması yine başka bir sıkıntıyı doğurmuştur.

Üretim için gerekli olan ham maddeyi daha pahalıya dışarıdan almak zorunda kalan devlet bu maddelerle yapılan üretimi de daha pahalıya dışarıya satamadığından iç piyasada önemli dengesizlik oluşmuş ve devlet ekonomisi tamamen içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Sonuç olarak Osmanlı’da endüstri hamlesi ekonomik açıdan iyi sonuçlar verse de devletin çöküşünü engelleyememiştir.

Bir önceki yazımız olan Klasik Dönem Osmanlı Ekonomisi başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir