İlk Çağ Uygarlıkları

0

ÇİN UYGARLIĞI


Çin en eski yerleşim ve uygarlık merkezlerinden biridir. Kâğıt, matbaa, mürekkep ve pusula gibi önemli buluşlar bu uygarlığa aittir. Talas Savaşı’nda Müslüman Araplar, Haçlı Seferleri ile de Avrupalılar Çinlilerin bu buluşlarını öğrenmişlerdir.


Çinliler ipek böceğinden ipek elde etmişler ve ipekten kumaş yapmışlardır. Çin ipeği dünyaca tanınmış ve tarihi İpek Yolu’da adını buradan almıştır. Çin’de seramik ve porselen sanatı da çok gelişmiştir.


Çin uygarlığını bir özelliği de felsefi düşüncelerin din haline dönüştürülmesidir. Taoizm, Konfüçyünizm gibi. Ayrıca Hindistan’da yaşayan Buda’nın fikirleri Çin’de daha çok yayılmış, Budizm Çinlilerin ulusal dini haline gelmiştir.

HİNT UYGARLIĞI


Verimli toprakları ve elverişli iklim şartları yüzünden pek çok kez istilaya uğrayan Hindistan’da “Kast Sistemi” adı verilen sosyal yapının da etkisiyle milli bir uygarlık oluşamamıştır.

Kast Sistemi: Kast sisteminde halk sosyal sınıflara ayrılmıştır. Buna göre:
Brahmanlar: Din adamlarından oluşan en üst sınıf.
Kşatriyalar: Yönetici ve askerlerden oluşan üst sınıf.
Vaysiyalar: Esnaf, sanatkârlar ve kısmen hak sahibi olanlardan oluşan alt sınıf.
Südra (Parya): Kölelerden oluşan ve hiçbir hak sahibi olamayan en alt sınıf.

Kast sınıfları arasında sosyal alışveriş olmadığı gibi, sınıflar arası geçiş de mümkün değildir. Örneğin; vaysiya doğan vaysiya ölür. Günümüzde dahi Hintlilerin kast sisteminden kalan olumsuzlukları yaşadığı söylenebilir.


Budizm Hindistan’da doğmasına rağmen daha çok Çin’de yayılmıştır. Hinduizm, Brahmanizm ve Veda en yaygın olan diğer dinlerdir.

MEZOPOTAMYA UYGARLIĞI


Fırat ve Dicle Nehirlerinin arasında kalan topraklara Mezopotamya denir. Çok eski yerleşim merkezlerinden olan Mezopotamya, pek çok kavmin istilasına uğramıştır. Mezopotamya’da egemenlik ve uygarlık kuran ilk toplum Sümerlerdir. Sümerlerden sonra ise bu bölgede Akadlar, Babiller, Elamlar ve Asurlar egemenlik kurmuşlardır.


Mezopotamya’da yaşayan uygarlıklarda ölümden sonra hayatın devam ettiği inancı oluşmamıştır.


Mezopotamya coğrafyasında Sümerlerden sonra kurulan uygarlıklar din, sanat, bilim ve yazıda Sümerleri örnek almışlardır.

Sümerler


Günümüzde yapılan arkeolojik kazılarda, elde edilen bulgulara bakılarak, Orta Asya kökenli oldukları ileri sürülen Sümerler, Mezopotamya uygarlığının kurucusu olmuşlar.


Çivi Yazısı: Yazıyı dünya uygarlığına kazandıran Sümerlerdir. Sümerler M.Ö. 3500’lerde Çivi Yazısını kullanarak aynı zamanda Tarih çağlarını da başlatmışlardır.


Sümerler merkezi bir devlet yerine Site (Şehir) devletleri şeklinde örgütlenmişlerdir. Her Sitenin başında ülkeyi tanrı adına idare ettiğine inanılan ve aynı zamanda dini bir lider olan bir rahip kral bulunurdu.


Dünyanın ilk yazılı yasalarını hazırlayan Sümerlerdir. Sümer krallarından Urugakina, hukuk kurallarını yazılı hale getirmiş, mülkiyet hakkını, kişi hak ve hürriyetlerini yasa güvencesine almıştır. Bu nedenle Sümer yasaları diğer Mezopotamya yasalarından daha çağdaş ve insancıldır.


Ay Yılı Takvimi: Ay yılı esaslı takvimi ilk kullanan Sümerlerdir. Ayrıca burçları bulmuşlar ve Ay’ın hareketlerini incelemişlerdir. Sümerler, astronomi biliminin de kurucusudurlar. Ziggurat adı verilen tapınaklarının en üst katı gözlemevi (rasathane) olarak kullanılmıştır.

Matematik biliminin temelleri Sümerler tarafından atılmıştır.


Mezopotamya edebiyatının en önemli eserleri Sümerlerin Gılgamış ve Tufan destanlarıdır.

Akadlar


Akad kralı Sargon Sümerleri yenmiş ve bu devleti kurmuştur. Akadlar Mezopotamya’da siyasi birliği sağlamışlar, ilk düzenli ordu birliklerini oluşturmuşlardır. Sami asıllı bir kavim olan Akadlar Sümerliler tarafından yıkılmıştır.

Babiller


Fırat ve Dicle nehirleri arasındaki bölgeyi ifade eden Mezopotamya’da güçlü bir imparatorluk kurmuşlardır.


Babillerin Asma Bahçeleri: Babillerin evlerinin teraslarında kurdukları “Asma Bahçeleri” bugün dünyanın yedi harikasından biri sayılmaktadır.


Hammurabi Kanunları: Babil İmparatorluğunun 6. kralı olan Hammurabi’nin adıyla bilinen Hammurabi Kanunları dünya tarihinde yasaların ilk defa sistematik ve yazılı hale getirilmesi nedeniyle özel bir yere sahiptir. Hammurabi Kanunlarında kısas cezası (örneğin hırsızlık yapanın elinin kesilmesi) vardır ve bu kanunlar günümüzde şeriatla yönetilen toplumların katı kurallarına benzer bir hukuki nitelik taşımaktadır.

Hammurabi Kanunlarından birkaçı aşağıdaki gibidir:

Madde 5: Eğer bir yargıç bir davaya bakar ve bir karara varırsa verdiği hükmü yazılı olarak takdim eder. Daha sonra verdiği kararda bir hata ortaya çıkarsa ve bu kendi hatasından kaynaklanırsa o zaman davada onun tarafından kararlaştırılan para cezasının on iki katını öder ve halka ilan edilerek yargıçlık makamından el çektirilir ve bir daha asla yargıçlık icra etmek için oraya oturamaz.

Madde 102Bir tüccar yatırım için bir miktar parayı simsara emanet ederse ve simsar gittiği yerde bir miktar zarar ederse anaparayı tüccara vermek zorundadır

Madde 116: Eğer bir kimse bir diğer kimseyi cinayetle suçlar ve bunu kanıtlayamazsa, suçlayan kişi öldürülecektir.

Madde 123: Her kim, başka birine altın gümüş ya da başka bir şeyi senetsiz olarak koruması için verir ve alan kişi bunları aldığını inkâr ederse, bu vaka adliyeyle ilgili bir davayı gerektirmez.

Madde 221: Eğer bir doktor, önemli bir kişinin kırık kemiğini iyileştirirse ya da hasta kaslarından birini sağaltırsa, bu hasta doktora toplam olarak beş gümüş para ödeyecektir

Asurlular


Sümerlerin ardından Mezopotamya coğrafyasında kurulan devletlerden biri olan Asurlular ülke sınırlarının dışında kurdukları ticaret kolonileri ile tarihte boy göstermişlerdir.


Asurluların kurdukları Kültepe (Kaniş) Pazarı (Kayseri dolaylarında), yazının Anadolu’da öğrenilmesini dolayısıyla Anadolu’da tarih çağlarının başlangıcını sağlamıştır.


Asurlular kurdukları kütüphane ile ilk arşiv çalışmasını başlatmışlardır.


Asurlular’ın başkenti olan “Ninova”, Dicle Nehri’nin ve Musul’un yakınlarında bulunmaktadır.


Kral Yolu: Asurlular, Lidyalılar ile ticari ilişkileri geliştirmişler ve İlkçağ’ın en önemli ticaret yolu haline gelen “Kral Yolu”nun ( Efes-Mezopotamya bağlantısı) oluşmasını sağlamışlardır.

Bir önceki yazımız olan Tarihin Tanımı başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir