Hüseyin Nihal Atsız

Hüseyin Nihal Atsız yada efsanevi adıyla Atsız Ata… Aslında soyismini kendi belirlesede nüfus memuru “Adsız” kelimesini yanlış anlayarak Atsız yazmıştır. Adsız soyismini seçmesinin nedeni ise Türk geleneğinde (Oğuzhan dışında) herkes kendi ismini kendi koyardı ve Atsız Ata güzel bir ismi hak etmediğini düşünerek Adsız soyismini uygun görmüştür. Nihal Atsız’a duyulan sevgi ve saygıdan dolayı “Atsız Ata” ünvanı ile anılmıştır.

Hüseyin Nihal Atsız Biyografisi

Atsız Ata 1905 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul askeri lisesini bitirip “askeri tıbbiye’ye”  yazıldı. Bu okuldayken Türkçülük akımına kapılmıştır. Ziya Gökalp’in cenazesinde bir grup öğrenciyle kavga ettiği ve  arap asıllı bir teğmen’e selam vermediği gerekçesiyle 3.sınıf öğrencisi olduğu askeri tıbbiye okulundan atılmıştır. Bu olaydan sonra farklı işlerde çalışmıştır. Ardından da İstanbul üniversitesi edebiyat bölümüne yazılan Atsız Ata kayıt olduktan 1 hafta sonra askere çağrılmıştır. Tecil istediğide kabul edilmeyen Atsız Ata İstanbul Taşkışla’da 9 ay vatani görevini yerine getirir. Nihal Atsız 1930 yılında yazdığı birçok makale ve eserle kendini göstermiş ve o yılda üniversiteden mezun olmuştur. Atsız’ın sınıf arkadaşlarının birçoğu günümüzde öğrendiğimiz edebi eserleri oluşturanlardır.  

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi dekanı Mehmet Fuat Köprülü, dönemin milli eğitim bakanlığı’nı ikna ederek Atsız’ın yapması gereken zorunlu 8 yıllık öğretmenliği affettirip onu asistan olarak yanına almıştır. Atsız o dönemde birçok bilim insanıyla birlikte verdiği eserlerle adeta Türkçülük’te bir çığır açmış ve yol gösterici olmuştur. Atsız Ata, Başkurt devriminin önderi olan ünlü Türkolog Zeki Velidi Togan’ın öğrenicidir ve bununla iftihar eder. Ve sırf bunu söylediği için Reşid Galip tarafından 1933 yılında asistanlığına son verilmiştir.

Nihal Atsız “Orhun” adında bir dergi çıkarmış ve bu dergide o yıllarda okutulan tarih kitaplarındaki eksikleri ağır bir şekilde eleştirdiği için dergisi kapatılmıştır. 1934 yılında Türkçe öğretmeni olarak çalışmaya başlar yine o yıllarda iki çocuğu olur bunlar Yağmur ve Buğra Atsız’dır. 4 yıl öğretmen olarak çalıştıktan sonra görevden ihraç edilmiştir bunun üzerinede 2 yıl özel bir okulda edebiyat öğretmenliği yapmış oradan da Boğaziçi lisesine geçip 1944 yılına kadar edebiyat öğretmenliğine devam etmiştir. Boğaziçi lisesinin müdürünün isteğiylede Orhun dergisini yeniden çıkarır.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kuruluş tarihini yeniçeri ocağının kuruluşu olan 1363 yılı kabul edilmişti fakat Nihal Atsız 3000 yıldan fazla geçmişi olan bir milletin ordusunun kuruluşunu bu kadar yakın bir tarih olarak kabul edersek öncekilere saygısızlık edeceğimizi düşünüyordu ve tarihin Metehan’ın yani Oğuzhan’ın düzenli orduyu kurduğu tarih olan M.Ö. 209 olarak değiştirilmesini istedi ve Atsız’ın görüşlerini benimseyen Yılmaz Öztuna sayesinde 1968 yılında T.S.K’.nın kuruluşu M.Ö. 209 olarak değiştirildi.

Resmi hayatından sıyrılıp Atsız’ın düşüncelerine,fikirlerine yoğunlaşırsak onun aklından geçenleri anlamış oluruz. Nihal Atsız, Türkçülük fikrini yoğun bir şekilde yaşamış ve bunuda çevresine aktarmaya çalışmıştır. Yazdığı yüzlerce eser,dergi ve makale ile günümüzü aydınlatmıştır. Genel olarak Atsız Ata ırkçı,kafatasçı zihniyeti bozuk bir insan olarak gösterilmeye çalışılmıştır. Nihal Atsız gibi büyük işler yapmış,devrim açmış bir insanı bu şekilde tarihten silmeye kimsenin gücü yetmez. Atsız adını tarihe altın haflerle yazdırmış fakat ne hazindir ne üzücüdür ki Türkiye Cumhuriyetlerin bağımsızlığını ve bugünkü kardeşliğini görememiştir. 1975 yılında dünyaya gözlerini yuman Atsız, Türklerin birgün birlikte yaşayacağına ne kadar inanıyorsa bizde o kadar inanıyoruz… 

Yazdığın,söylediğin,öncü olduğun,yol açtığın herşey için teşekkürler büyük Türkçü önder,Teşekkürler Nihal ATSIZ.

Bir önceki yazımız olan Şerife Bacı Kimdir? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.