Atatürk Kaç Yaşında Öldü?

0

1881 yılında doğan Mustafa kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’ni imkansızlıklar içerisinde kurarak Türk milletinin bağımsızlığını kazanmasını sağlamıştır. Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında devletin emrinde bir subay olarak birçok cephede savaşan Mustafa Kemal buralarda hem devletin hem de toplumun içinde bulunduğu durumu yakından görmüştür. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İstanbul ve Anadolu’da başlayan işgaller onu farklı arayışlara itmiş ve milletin bağımsızlığının nasıl kurtulacağı noktasında çalışmalara başlamıştır.

Bu çerçevede ilk olarak İstanbul’u işgal eden itilaf devletleri gemilerini gördüğünde “Geldikleri gibi giderler” diyerek bu konudaki kararlılığını ortaya koymuştur. 1919 yılında İstanbul’dan Samsun’a geçen Mustafa Kemal milli mücadele ile ilgili çalışmalarına fiilen başlamıştır. Havza ve Amasya genelgeleri ve Erzurum ve Sivas Kongreleri milli mücadelenin organize bir şekilde yürütülmesini sağlamıştır.  Bu çerçevede Mustafa Kemal teşkilatçı yapısıyla öne çıkmıştır.

Ulu Önder Atatürk’ün cenazesinin geçeceği yolları dolduran halk, İstanbul. (19 Kasım 1938)

Mücadeleyle Geçen Bir Ömür

TBMM’nin açılmasıyla birlikte top yekûn bir mücadele başlatan Mustafa Kemal özellikle Batı cephesindeki destansı mücadeleler ve politika noktasında sürdürülen aktif rol Osmanlı Devleti’nden sonra yeni bir Türk devletinin kurulmasına zemin hazırlamıştır. Bu bağlamda Büyük Taarruz ile birlikte Yunanlıların Anadolu’dan atılması ve akabinde imzalanan Mudanya ve Lozan antlaşmaları yeni devletin kuruluş belgeleri niteliğindedir.

Devleti kurduktan sonra rejimi ve yapılacak inkılaplar noktasında son derece zorlu bir süreci başarıyla yöneten Mustafa Kemal 1923 yılından 1938 yılına kadar onlarca devrim ve inkılap gerçekleştirerek çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini atmıştır. Bu yoğun tempo elbette onun bedeninde de önemli problemler doğurmuş çeşitli hastalıklara yakalanmıştır. Özellikle 1937 yılında yakalandığı hastalık onu önemli ölçüde yıpratmıştır ve doktorların dinlenmesi gerektiği yönündeki tavsiyelerine rağmen Yalova’dan Ankara’ya bir yolculuk gerçekleştirmiştir.

10 Kasım 1938’de dünya gazetelerinde manşet: Bir milleti ayağa kaldıran kahraman

10 Kasım 1938

Atatürk 1936 yılından itibaren bütün dikkatini Hatay konusuna vermişti. Hatay’ın anavatan katılması noktasında önemli çalışmalar yapıyor ve ciddi bir diplomasi yürütülüyordu. Bu çerçevede hasta olduğu halde Adana ve Mersin’de hem askeri birlikleri denetlemiş hem de bölgedeki son durumu yakından görmüştür. Ancak bu ziyaret hastalığının iyice artmasına sebep olmuştur. Kısa süre sonra kendisine siroz teşhisi konuldu.

Deniz havasının kendisine iyi geleceği konusunda ikna olan Atatürk Savarona yatında bir süre dinlendi. Ancak bu süre zarfında da ülke meseleleriyle yakından ilgileniyordu. Hastalığının artması üzerine Dolmabahçe Sarayı’na nakledilen Atatürk 29 Ekim 1938 tarihinde Cumhuriyet Bayramı mesajını Başbakan Celal Bayar aracılığı ile millete iletti. Çok istediği halde cumhuriyetin on beşinci kuruluş yıl dönümü törenlerine de katılamamıştır.

Tarihler 1 Kasım 1938’i gösterdiğinde hastalığı iyice şiddetlenen Atatürk vasiyetini de hazırlamıştı. Bütün varlığını dil ve tarih kurumuna bağışlayan Atatürk 10 Kasım 1928 tarihinde saat 9’u 5 geçe Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini kapadı. Öldüğünde 57 yaşında bulunuyordu.

Bir önceki yazımız olan Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler Nelerdir? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir