Tarihimiz ele alındığında, Tanrı Dağları’nın yeri ve önemi büyüktür. Çünkü Göktanrı dinine göre insanlığın buradan yayıldığı ve Türklerin adını burada aldığı savunulmaktadır. Dağlara kutsal özellikler vermek Göktanrı dininden gelir nitekim bunu Osmanlı’nın eski Peçenek gibi uygarlıkların uyguladığı biliniyor. Örnek vermek gerekirse bulgaristan’daki Musalla dağı, Türkiye’deki Sübhan ve Allahuekber dağları gösterilebilir. Zaten bugün bile eski dinimizin yaşayan birçok öğesi olduğunu birçok konuda dile getirmiştik. Şimdi ise yalnızca Tanrı Dağları’nı ele alacağız.

Tanrı Dağları

Tanrı Dağları Nerededir ?

Bu dağ bir sıradağ olduğundan Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Doğu Türkistan’ı kapsayan çok geniş bir coğrafyada yer alır. Türk töresinden ziyade Göktanrı dininde önemli bir yeri olan Tanrı dağları, Türk insanının düşüncelerini şekillendirmiştir. Bu ne demektir? Örneğin bir arap, çölde doğmuştur, buna göre giyisiler tasarlar buna göre bebekken ise sıcakların daha az olduğu yerlere gönderilir. Çöl yasaları bellidir, güçlü olan kazanır ve kız çocuklarıda geçmişte ilkel arap toplumunda bu yüzden öldürülürdü. İşte bu doğrultuda arapların kültürünün, düşüncelerinin şekillenmesinde çöl iklimi ne kadar etkli olduysa. Türklerde de bozkır iklimi ve ulu Tanrı dağı bu kadar etkili olmuştur. 

Peki Tanrı Dağı bize ne öğretti, bizim Göktürk abecemizi, kültürümüzü, medeniyetimizi, savaşa karşı olan bakış açımızı bozkırın ortasındaki bu dağlar şekillendirdi. Daim olarak üzerinden inmeyen kar ile bize çetin ve korkusuz olmayı aşıladı. Ayrıca Türk tarihinde pek çok savaşın bu dağa yakın yerlerde yapıldığı ve Türklerin genel olarak bu dağ etrafında yaşamaya özen gösterdiği bilinmektedir. Buna karşın günümüzde çok önemsenmese de köklerimize dönmek, dirilim gibi bir politika için başlangıç yeri mutlaka burası olmalıdır. Çünkü bahsettiğim üzere atalarımız burada yaşamış, ölmüş ve yaşamları burada şekillenmiştir. Bu açıdan bu sıradağlar etrafında yapılacak kazı ve araştırmaların Türk tarihi açısında önemi büyüktür. Hiç kuşkusuz bu dağın etrafında binlerce kurgan (mezar), anıt, balbal ve gömü mevcuttur. Fakat yeterince araştırılmadığından sıradan bir dağ olarak kabul edilir.

Tanrı Dağları

Bugüne kadar öğrendiğimiz Türk tarihi çoğunlukla çin kaynaklarından elde edilmiş olan çevirilerle gelir. Fakat çinliler bölgede kendilerini ilgilendirmeyen her durumu ele almamıştır. Örneğin Oğuz Kağan, Kürşad, Ergenekon destanlarıyla ilgili üstünkörü belgeler mevcuttur. Halbuki Orta Asya araştırıldığında bu destanların o gün ele alınmış gerçek türevlerini bulabiliriz. Bize çok uzak çok yabancı görünen bu dağlar bizim destanlarımızın, kahramanlarımızın ve hatta bizim yaşamımıza şekil veren yerler olduğundan, köklerinin dibini kazıyarak her bulguyu adeta bir başlangıç sayarak tarihi yine biz yazmalıyız.

Tanrı dağı gölgesizdir…

Bir önceki yazımız olan Kemal Atatürk'ün Hayatı başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

1 thought on “Tanrı Dağları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir