Tekke ve Zaviyeler ile Türbelerin Kapatılması

0

Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra birçok devrim yapılmış ve devlet bütün kanalları ile çağı yakalamaya çalışarak uygar medeniyetler seviyesine çıkarılmaya çalışılmıştır. Hem devlet yönetiminde hem sosyal yaşamda hem de eğitim noktasında gerçekleşen devrimler çağdaşlaşmanın devletin ve milletin bütün noktalarında hâkim olmasını sağlamak için gerçekleşmiştir. Bu bağlamda saltanatın kaldırıldıktan sonra cumhuriyetin ilan edilmesiyle başlayan büyük devrim ve inkılap hareketi daha sonra halifeliğin kaldırılması ile devam etmiştir.

Laik sistemin ve ulusal egemenliğin önündeki en büyük engellerinden biri olan halifeliğin kaldırılması eğitim sistemi üzerinde de önemli bir rahatlama sağlamıştır. Bu bağlamda inkılapların önündeki en büyük engel de kalktıktan sonra Tevhit-i Tedrisat Kanunu ile eğitim ve öğretim birleştirilmiş maarif vekaleti kaldırılmış yerine Millî Eğitim Bakanlığı kurulmuştur. Ancak bu yeniliklerin tam anlamıyla oturabilmesi için Anadolu’nun her yerinde faaliyet gösteren Tekke ve Zaviyelerin de kapatılması gerekiyordu.

Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması

Tekke ve Zaviyeler

Sosyal hayatta en büyük değişim tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla yaşanmıştır. Osmanlı Devleti döneminde birçok tekke, tarikat ve zaviye sosyal hayatı şekillendiren ve insanların dini yaşamlarını bir düzene oturtan sosyal kurumlar olmuştur. Ancak zaman içerisinde asıl maksadından çok farklı şekilde faaliyet göstermeye çalışan bu birimler yapılan inkılaplarla birlikte artık çağdaşlığını yitirmiştir. Bu bağlamda dini konularda ve hükümlerde gerçekleşen farklı anlayışlar tarikatları, tarikatların toplandıkları yerler tekkeleri ve zaviyeleri oluşturmuştur.

İlk zamanlarda buralar önemli eğitimlerin verildiği yerler olurken hem dini eğitimle birlikte hem de resim, musiki, şiir gibi sanatların öğrenildiği yerler olmuştur. Ayrıca ilahiler, kasideler ve dini anlamdaki edebi türler buralardan doğmuş ve Türk edebiyatına Tekke edebiyatı olarak önemli bir tür kazandırılmıştır. Bunun yanında Rumeli’nin Türkleşmesinde büyük rol oynayan tekkeler Osmanlı Devleti’nin son zamanlarına doğru bütün bu işlevlerinden uzaklaşmış ve bağlıları üzerinde baskı kuran, siyasi baskılar kurmaya ve farklı amaçlarla işlev görmeye başladılar.

Milli Mücadele Dönemi

Millî Mücadele Dönemi

Millî mücadele döneminde bazı tekke ve zaviyelerin milli mücadeleye önemli katkı sundukları görülürken bazılarının ise halifelikten yana tavır koydukları görülmüştür. Bu bağlamda halifeliğin kaldırılmasından sonra kurulan Diyanet İşleri Başkanlığına bağlanan tekke ve zaviyeler bir süre sonra din elden gidiyor diye propaganda yapan inkılap karşıtı olanların en çok desteklendiği yer olarak görülmüştür. Bu noktada özellikle Şeyh Sait İsyanı bu noktada önemli bir dönüm noktası olmuştur.

Şeyh Sait’in yargılandığı dönemlerde ona destek çıkanların bazı tekkelerde örgütlendikleri ve ayaklanma hazırlığı içinde oldukları görüldü. Bu çerçevede soruşturmayı ve yargılamayı yürüten İstiklal Mahkemeleri o bölgedeki tekke ve zaviyelerin kapatılmasına karar verdir. Çok geçmeden de 30 Kasım 1925’te TBMM tarafından çıkarılan yasa ile tekke, zaviye ve türbelerin kapatılarak şeyh, mürit, derviş, seyit, dede gibi unvanlar da yasaklandı.

Bir önceki yazımız olan Orhan Bey Kimdir? Dönemindeki Olaylar Nelerdir? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir