Osmanlı Devleti’nde Askeri Sınıf

0

Osmanlı Devleti hoşgörü ve adalet üzerine kurulan bir devlet olsa da iki hâkim sınıf tarafından yönetilmekteydi. Padişah tek adam yöneten olarak devletin başında yer alırken onun etrafında askeriye ve ilmi sınıf olmak üzere iki önemli sınıf şekillenmiştir. Çıkarılan kanunlar ve hükümler ilmiye sınıfının fetvası olmadan karara bağlanamazken askeri ve diplomatik ilişkiler de askeri sınıfın görüşleri olmadan neticelenemezdi. Bu sebeple aslında monarşi olarak nitelendirilen Osmanlı Devleti’nde teolojik ve ilkel bir demokratik yapı bulunmaktaydı.

Bu bağlamda Osmanlı Devleti’nin en etkili sınıf olarak gösterilen askeri sınıf devletin kuruluşundan yıkılışına kadar önemli roller üstlenmiş ve hem devletin yükselmesinde hem de yıkılmasında etkili olmuştur. Osmanlı’nın kuruluş ve yükselme döneminde dirayetli devlet adamları ve komutanlar askerlerin ve ordunun yönetilmesinde rol oynarken gerileme ve çökme döneminde ise yine devlet adamlarının ve askeri sınıfın sıkıntıları devletin başına önemli sorunlar açmış ve yıkılışı hızlandırmıştır.

Osmanlı’da Askeri Sistem

Osmanlı’da Devlet Adamlarının Rolü

Osmanlı Devleti’ni yöneten sınıflar Askeriye, ilmiye ve kalemiye olarak ifade edilir. Askeriye sınıfının içinde Sadrazam, vezirler, Beylerbeyi, Kaptan-ı Derya, sancakbeyleri, subaşıları, yeniçeri ağaları, yeniçeriler, sipahiler, tımarlı sipahiler vs. yer alır. Bu sınıf kişiler devletin en tepesinde yer alırken eğitimlerini Enderun mekteplerinde özel olarak alırlar ve devletin yönetiminde söz sahibi olurlardı.

İlmiye sınıfı ise şeyhülislam, kazasker, müderrisler ve kadılardan oluşur. Fetva Osmanlı Devleti’nde alınan her kararın temelinde yer alırdı. Bu bakımdan padişahtan sonra en etkili ve devletin Sadrazamdan sonra en önemli kişisi şeyhülislamdı. Gerektiğinde padişah fermanlarını değiştirten, uygun görmediği hükümleri onaylamayan şeyhülislam ömür boyu görevde kalma salahiyetiyle vazife yapardı. Bu sebeple can korkusu olmadan alınan kararları İslami hükümlere göre değerlendirmesi istenirdi.

Kalemiye sınıfında ise devletin resmi yazışmalarını yapan ve maliyesini tutan nişancı, defterdar, reisülküttap gibi isimlerden oluşur. Devletin maliyesi, resmi yazışmalar ve dış ilişkilerinde görevli olan reisülküttap bu bakımdan devletin bürokrasi kısmını oluşturur. Bu çerçevede devletin diplomatik ilişkileri bu sınıf tarafından yürütülürdü.

Osmanlıda Askeri Sistem Canlandırılmış Görsel

Osmanlı’da Sınıf Dayanışması

Yukarıdan itibaren sayılan sınıflar tam anlamıyla uyum içinde çalışmışlar ve devletin ileri gitmesinde yükselmesinde ön ayak olmuşlardır. Ne zaman ki bu sınıflar arasında çekişme başlamış ve bozulmalar baş göstermiş o dönemden sonra Osmanlı Devleti de gerilemeye başlamış ve yıkılmıştır. Bu üç sınıf arasındaki kanunnameler de padişah tarafından konmuş ve harfiyen uyulmuş ve bu üç sınıfın çatışmasına müsaade edilmemiştir.

Bunun yanında özellikle askeriye sınıfının asıl gücü elinde bulundurması zaman zaman sıkıntılara yol açsa da Müslüman bir devlette şeyhülislamdan fetva alınmadan herhangi bir harekete kalkışılması düşünülemezdi. Bu bakımdan zaman zaman ilmiye ve askeriye sınıfı birlikte hareket etmiş ve padişahların tahttan indirilmesi gibi kararları birlikte uygulamışlardır.

Bir önceki yazımız olan Tarihteki Tüm Takvimlerin Ortak Noktası Nedir? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir