Mondros Ateşkes Antlaşmasının Nedenleri

0

1914 yılında başlayan ve bütün dünyayı yangın yerine çeviren Birinci Dünya Savaşı 1918 yılında itilaf devletlerinin galip gelmesiyle sonuçlanmıştır. Bu bağlamda galip gelen devletler yenilen devletlerle antlaşmalar imzalayarak kendi çıkarları doğrultusunda siyasi emellerini gerçekleştirmeye başladılar. Bu doğrultuda Osmanlı Devleti de müttefiklerinin birer birer teslim olup savaştan çekilmesiyle itilaf devletleri ile Mondros Mütarekesini imzalamak zorunda kalmıştır.

Devleti Birinci Dünya Savaşı’na sokan ittihat ve Terakki Cemiyeti savaşın yenilgiyle neticelenmesi sebebiyle iktidarı kaybetmiş ve yerine Ahmet İzzet Paşa hükümeti kurulmuştur. Yine savaşın son yılında vefat eden padişah Mehmet Reşat’ın yerine Sultan Vahdettin tahta geçmiştir. Bu bağlamda savaşın başlangıcındaki yönetimle sonundaki yönetim tamamen farklı bir şekilde oluşmuştur.

Nerede İmzalandı?

Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı başlangıcında zaten tek başına bir savaşın yükünü kaldırabilecek ekonomiye sahip değildi. Bu yüzden özellikle Almanya’dan büyük destek gören devlet Almanların teslim olmasıyla birlikte savaşı devam ettirme imkânı kalmadığından o da teslim olmuştur. Bu doğrultuda Ege Denizi’nde Limni Adasında İngiliz donanmasına ait Agememnon zırhlısında Mondros Mütarekesini imzalamıştır.

Antlaşmayı İmzalayan delegeler İngilizler adına Amiral Caltrophe ile Osmanlı Devleti adına ise Bahriye Nazırı Rauf Bey’dir. Osmanlı Devleti açısından son derece ağrı şartlar içeren antlaşma imza edildikten sonra Osmanlı Mebusan Meclisinde de onaylanmış ve derhal yürürlüğe konmuştur. Bu bağlamda Osmanlı Devleti fiilen sona ermiş oluyordu.

Anlaşmanın Kabul Edilmesinin Sebepleri

Osmanlı Devleti Mondros Antlaşmasını kendisini fiilen yok etmesine rağmen kabul etmek zorunda kalmıştır. Devletin ekonomik ve askeri gücü zaten bitmiş durumdaydı. Bu bakımdan herhangi bir cephede savaşı devam ettirecek hiçbir imkânı bulunmuyordu. Bu çerçevede Osmanlı Devleti;

  • Wilson ilkelerine göre galip devletlerin mağlup devletlerden toprak almayacağına dair maddesinin olması,
  • Irak, Filistin ve Suriye cepheleri tamamen yenilgiyle sonuçlanmış ve bu bölgelerin tamamen elden çıkmış olması,
  • Kendi cephelerinde yenilgiye uğramasının yanında ittifak kurduğu devletlerin de bütün cephelerde yenilgiye uğraması,
  • Bulgaristan’ın savaştan çekilmesiyle birlikte müttefikleri Avusturya ve Almanya ile kara bağlantısının da kesilmiş olması,
  • Asker sayısı bakımından yeterli olmasına rağmen hem cephane hem de silah açısından son derece yetersiz bir orduya sahip olması,
  • Başkent İstanbul’un henüz kaybedilmemiş olması ve işgale uğramayan toprakların bulunması ve bu toprakların herhangi bir işgale uğramasının engellenmek istenmesi,
  • Osmanlı yönetiminin ateşkes antlaşmasından sonra İngilizlerin hoşgörüsüne sığınarak iyi şartlarda bir barış antlaşması imzalanacağına inanması.

Bütün bu sebepler ilk başlarda Osmanlı yönetimini ateşkes antlaşması imzalanması noktasında ikna eden sebeplerdir. Ancak Mondros Antlaşması sonrasında Osmanlı toprakları hızlı bir şekilde işgale uğramış ve itilaf Devletleri verdikleri hiçbir sözde durmamışlardır. Bu doğrultuda Anadolu’da başlayan istiklal hareketi zamanla güçlenmiş ve 1922 yılında Büyük Taarruz ile son bulmuştur.

Bir önceki yazımız olan Milli Bayramlarımız Nelerdir ? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir