Dede Korkut Hikayesi

0

Türk edebiyatının kadim geleneğinin bir yansıması olarak ortaya çıkan Dede Korkut Hikayeleri efsane ve destan döneminden halk hikayeciliğine geçişin en önemli eserleri arasında yer alır. Türklerin Müslüman olmasından önce özellikle Orta Asya’da şekillenen hikayeler Türklerin Müslüman olmasından sonra ise özellikle Anadolu’da bazı değişikliklere uğrayarak günümüze kadar ulaşmıştır. Hikayelerde verilen motifler dini ve çevresel anlamda değişikliğe uğramıştır.

Birden fazla hikâyeden oluşan Dede Korkut Hikayeleri çeşitli versiyonları ve parça parça bilinen bölümleri ile Anadolu’nun birçok noktasında en çok okunan, anlatılan hikayeler olmuştur. Bu anlamda hikayelerin kim tarafından ne zaman yazıya geçirildiği bilinmemektedir. Hikayeler için adı geçen Dede Korkut ise her hikâyenin sonunda ortaya çıkan mistik ve gizemli bir kişiliğe sahiptir. Bir önsöz ve on iki hikâyeden oluşan eserde hikayelerin içeriğinde destansı özellikle göze çarpar. Hikayelerin tamamında Müslüman Oğuz Türklerinin hayatı anlatılsa da İslamiyet öncesi Türk yaşamından da izler görülür.

Hikayelerin Özellikleri

Dede Korkut hikayeleri mevcut haliyle eski dönem Türk örf ve adeti ile dini inançlarının, sosyal yaşamlarının nasıl olduğu konusunda bilgi veren önemli bir eserdir. Bu bakımdan hem Türk edebiyatı hem de Türk tarihi açısından son derece kıymetlidir. Bu anlamda eserin özelliklerini de şu şekilde sırlayabiliriz:

  • Dede Korkut Hikayeleri bir adet önsöz ve on iki hikâyeden oluşur.
  • Eserde hem olağanüstü olaylara hem de sosyal hayattan gerçeğe daha yakın olaylara rastlamak mümkündür.
  • Hikayelerin tamamında İslamiyet öncesi Türklerin yaşantılarından örneklerle birlikte İslamiyet sonrası örneklere de rastlamak mümkündür.
  • Dede Korkut eserin yazarı olmayıp hikayelerde geçen ulu bir kişidir.
  • Hikayelerin genelinde Oğuz boylarının hem kendi aralarında hem de diğer boylar ile yaptıkları mücadeleler anlatılır.
  • Hikayelerin konuları genellikle aşk, yiğitlik, kahramanlık, cesaret ve savaşlardır.
  • Eserde nazım ve nesir iç içedir.
  • Yazarı veya kim tarafından yazıya geçirildiği bilinmemektedir.

Dede Korkut Hikayelerinin Yazma Nüshaları

Eserin asıl adı “Kitab-ı Dede Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan” dır. Hikayelerin genelinde Türk töresine ve Türklerin yaşadıkları hayata dair birçok konu işlenmektedir. Bunun yanında kahramanların manevi yönlerini kuvvetlendiren güzel ve hikmetli sözlere yer verilir. Hikayelerde nesir ve nazım iç içedir. Nesrin içerisinde şiirsel unsurlar bulunur. Bu bağlamda Türk edebiyatını en önemli eserlerinin başında gelir.

Diğer taraftan hikayelerin 15. Yüzyılda yazıya geçirildiği tahmin edilmektedir. Ancak kim tarafından yazıya geçirildiği bilinmemektedir. Bugün elimizde bilinen iki nüshası bulunan Dede Korkut hikayelerinin bu yazma nüshalarının Akkoyunlu Devleti döneminden kalma olduğu tahmin edilmektedir. Nüshalardan biri eksiksiz bir şekilde Alman Dresden kütüphanesinde yer almaktadır. Diğer nüshada ise altı hikâye eksiktir ve bu nüsha da Vatikan’da kütüphanede bulunmaktadır. Salur Kazan, Bamsı Beyrek, Deli Dumrul, Basat, Kan Turalı ve Bayındır Han hikayelerde geçen bazı kahramanlardır.

Bir önceki yazımız olan Beylerbeyi Sarayı başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir